top of page
  • Yazarın fotoğrafıPsk. Dr. Safir Maner

Alzheimer Hastalığında Erken Tanı

Demans, bilişsel ve entelektüel işlevlerin, kalıcı ve ilerleyici şekilde bozularak, kişinin günlük yaşam aktivitelerini bağımsız şekilde gerçekleştirebilmesini zorlaştıran klinik sendromların genel adıdır. Birçok farklı hastalık, beyin hücre ve bağlantılarında çeşitli şekillerde hasarlara yol açarak, demans tablosunu ortaya çıkarabilir.


Dünyada yaklaşık 55 milyon kişinin demans hastası olduğu, ve yaşlanan toplumlarla birlikte bu rakamın katlanarak artacağı tahmin edilmektedir [1]. Kıbrıs’ta, Alzheimer Europe 2019 verilerine göre adanın güneyinde tahmini 10,088 demans hastası olduğu (popülasyonun %1.17’si) raporlandırılmıştır [2]. Kuzeydeyse, dünya istatistikleri baz alınarak yapılan hesaplamalarda tahmini 2700 demans vakası olabileceği belirtilmiştir ancak bu konuda geniş kapsamlı bir yaygınlık çalışması henüz bulunmamaktadır [3].


Alzheimer Hastalığı

Demans vakalarının %60’ından fazlasını oluşturduğu düşünülen Alzheimer Hastalığı, adını en sık duyduğumuz ve en yaygın demans çeşitlerinden biri olarak kabul edilir [1].


Alzheimer Hastalığında ilk akla gelen bilişsel semptomlardan biri unutkanlık olmakla birlikte, hastalığın farklı evrelerinde, dikkat problemleri, dil ve konuşma becerileri, görsel-uzamsal işlevler ve yönetici işlevler başta olmak üzere diğer bilişsel şikayetler de gözlemlenir. Bunun yanında, bilişsel semptomlara ek olarak duygusal ve fiziksel semptomlar da ortaya çıkabilir. Her bireyin hastalık seyri ve deneyimi bir başkasınınkine göre farklılık gösterebilir.


Yaşlanma, Alzheimer Hastalığı için önemli bir risk faktörü olmakla birlikye, hastalık yaşlanmanın normal bir süreci ya da doğal bir sonucu değildir.


Alzheimer Hastalığında Erken Tanı Neden Önemlidir?


Bilişsel değişimlerin hissedildiği diğer hastalıklarda olduğu gibi, erken tanı Alzheimer Hastalığında da, hem bireyler hem de yakınları için büyük önem taşır. Erken tanının yaratabileceği olumlu etkileri, şöyle gibi özetleyebiliriz:

  • Bilişsel işlevlerinde değişim yaşayan bireylerin, gerekli sağlık değerlendirmelerinden geçerek şikayetlerinin nedeninin erkenden araştırılması, çözümlenebilecek veya iyileştirilebilecek medikal problemlerin (örn. vitamin eksikliği, enfeksiyon vb.) tespit edilmesinde çok önemli bir rol oynar. Bunun yanında, bilişsel işlevleri de etkileyebilen, depresyon ve anksiyete gibi deneyimlerin de fark edilmesine ve kişinin gerekli psikolojik desteğe ulaşmasına yardımcı olur.

  • Alzheimer Hastalığı’nı tamamen iyileştiricek ve ortadan kaldıracak medikal bir tedavi yöntemi henüz var olmamakla birlikte, bilişsel işlevleri destekleyecek ve bilişsel semptomların ağırlaşmasını geciktirebilecek ilaçlar mevcuttur. Doğru ve erken tanı, bireylerin ilaç tedavisinden daha fazla faydalanabilmelerine olanak sağlamaktadır. Bu da tanı alan bireylerin, günlük yaşam aktivitelerinde daha uzun süre bağımsızlığını sürdürebilmesini destekleyebilir ve kişinin yaşam kalitesine olumlu etki sağlayabilir. Bu süreçte ilaçların etkinliğini değerlendirmek için düzenli doktor kontrolü önemlidir.

  • Erken tanı, kişinin genel sağlığını iyi yönde etkileyecek ve bilişsel işlevlerini destekleyebilecek yaşam değişimlerini yapabilmesi için daha fazla zaman tanıyabilir. Örneğin tanı alan bir kişi, düzenli egzersize başlayabilir, sigarayı bırakmaya karar verebilir, tansiyon- şeker gibi kronik rahatsızlıklarını daha fazla kontrol altına almak isteyebilir, zihnini dinç tutacak sosyal ve zihinsel aktivitelere zaman ayırmak isteyebilir. Erken tanı, kişiyi bu gibi beyin ve beden sağlığını destekleyici değişimleri yapmak için motivasyon ve fırsat sunabilir.

  • Tanı öncesinde, kişinin deneyimlediği unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve bunun gibi bilişsel semptomlar, ciddi bir endişe kaynağı yaratabilmektedir. Erken tanı, bu belirsizlik sürecini kısıtlayarak, kişinin yaşadığı değişimleri anlamlandırmasına yardımcı olabilir.

  • Bununla bağlantılı olarak, deneyimlenen değişimleri bir tanı çerçevesinde anlamlandırabilmek, bireylerin (ve yakınlarının) tanı sonrası psikolojik uyum sürecini olumlu şekilde etkileyebilir. Bu süreçte kişilerin yaşamını istediği doğrultuda yön verebilmesi, kendisi için önemli olan şeylere vakit ayırması, sevdikleriyle kaliteli zaman geçirebilmesi açısından önemlidir.

  • Erken tanı, hastalığın sonraki evrelerinde yaşanabilecek değişimlerle ilgili olarak kişinin gelecekteki bakım planları, istek ve dilekleri hakkında ailesiyle açık iletişim kurmasına olanak sağlayabilir. Kişi, erken tanı sayesinde hastalık sürecinde alınan kararlarda daha aktif rol oynayarak, hastalık sürecinde daha fazla söz sahibi olduğunu hissedebilmektedir. Bu da psikolojik uyum sürecini olumlu yönde etkileyebilir.

  • Tanı alan kişiye ve yakınlarına hastalığı daha iyi anlamak, gerekli olabilecek bilgilere ulaşmak, mevcut destek kaynaklarıyla iletişime geçmek ve gelecekte yaşanabilecek değişimlere hazırlanabilmek için erken tanı önemli bir fırsat yaratır. .


Alzheimer Hastalığı, bireylerin ve yakınlarının yaşamını derinden etkiler. Zamanla değişen ve ilerleyen semptomlar, hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlayıcı deneyimler sunabilir .


Hastalık süresince olabildiğince kaliteli bir yaşam sürdürmek, tanı alan bireyler ve sevdikleri için büyük önem taşır. Erken tanı, bu yaşam kalitesini desteklemek ve tanıya olabildiğince iyi uyum sağlayabilmek açısından önemlidir.


Eğer bilişsel işlevlerinizde değişim hissediyorsanız ve bu değişimler sizi endişelendiriyorsa, gecikmeden harekete geçin. Deneyimlediğiniz değişimlerin detaylı ve bütüncül olarak incelenebilmesi için güvendiğiniz bir Nöroloğa başvurun.


Eğer hissettiğiniz değişimlerin ne olduğundan emin değilseniz, bilişsel işlevlerin ne olduğu hakkında birisine danışmaya ve hissettiğiniz değişimler hakkında konuşmaya ihtiyacınız varsa, kliniğimizden randevu alabilirsiniz: Şikayetlerinizin ve endişelerinizin detaylı bir hikayesini alarak, nöropsikolojik ihtiyaçlarınızı birlikte belirleyebilir ve gerekli medikal değerlendirmelerin yapılabilmesi için sizi en doğru sağlık çalışanlanlarına yönlendirebiliriz. Bilişsel değişimlerin ne kadar ürkütücü ve endişe verici olabileceğini biliyoruz. Bu süreçte size destek sunmaktan mutluluk duyarız.


Referanslar: 1: World Health Organization. (2017). Global action plan on the public health response to dementia 2017–2025.

2: Alzheimer Europe. (2019). Dementia in Europe Yearbook 2019: Estimating the prevalence of dementia in Europe. Alzheimer Europe, 2019.

3:Yuce, B. E., Ozcelik, E. C., Saliu-Ahmed, F. O., Zorba, I. F., Alanlı, O., Ince, R., ... & Eker, A. (2021). Prevalence Of Cognitive Impairment in Famagusta-North Cyprus Residents Over 65 Years.Cyprus J Med Science, doi: 10.5152/cjms.2021.2807

Photo by Danie Franco on Unsplash

bottom of page